DiscOben'in Mürekkep Lekesi!

Hafta içi eğlencelerini seviyor musunuz bilmiyorum ama hafta sonunu hemen getirmek için birebir! "2 gün kaldı, 1 gün sonra parti varr!" diye günleri sayarken bir bakmışsınız Cuma gelivermiş. Aslında en güzel tarafı, Cuma ve Cumartesi günü kendini sokağa atmak zorunda hisseden çılgın kalabalığa maruz kalmadan sakin sakin eğlenebilmek bence. Tabii ertesi gün erken kalma olayını saymazsak güzel. Uyuyacaksak çok çok daha güzel :) 
Mesela haftanın en mutlu günü Perşembeydi! DiscOben adını kalbine yazarken biraz Mürekkep damlattı kendisine ;) Kendinden önce çalan DJ'in şarkılarına eşlik eden Oben'e "sen değil biz dans edeceğiz, hadi kabinee" diye espiri yaparak başladı gecemiz. Sonrası malum; dans-dans-dans! 

Konsept itibariyle dans etmeye elverişli mekan Mürekkep'te, masalara çıkan merdivenler oldukça ilginçti. Daha gecenin başında yemek yedikleri masanın üzerinde dans eden birilerini görmek hoştu. Taksim'de günün her saati yemek yemek için gidilebilecek güzel bir mekan. Yazınki halini şimdiden merak ediyorum.
Tek sevmediğim şey, DJ kabinin balkonda olması. Dans ederken bir gözümün yukarıda olmasından hoşlanmıyorum. DiscOben karşımızda olsun, yanına gidelim sarılalım. Di mi? ;)
Gerçi ben her koşulda yanına gitmeden duramıyorum orası ayrı konu ama olsun.

Saat 12'yi vurunca gördüğünüz masaların yerini standlar aldı. DiscOben'de tahtına çıktı ve eğlence başladı. Işıklandırmalar öyle güzel görünüyordu ki, hepimiz bayıldık. Kabinden aşağıya bakmak çok zevkliydi! Anlayacağınız fotoğraf çekmekten rahat vermedik sevgili DJ'imize ;)

Alex'in fotoğrafı

Fotoğrafa isim yazma işini abartmışım olabilirim ama işte bunlar hep sevgi ♥